Marmara Yelken Kulübü

Marmara Yelken Kulübü Kuruluşu (Sayın Mithat ORANOS’un anlatımıyla) http://www.marmarayelken.org.tr adresinden alıntıdır

1958 yılı başlarında Tevhide Bidermann ve Faruk Birgen bir yelken kulübü kurmayı tasarladıklarından bahsederek benim de kendilerine katılmamı istediklerini bildirdiler.

Bu tasarılarına katılmayı arzu ettiğimden, on lira giriş aidatı ödeyerek teşebbüs halindeki kulübe kayıdımı yaptırdım. Kaydımı yaptırdığım zaman kulübün ismi MYK olarak kararlaştırılmıştı.

Tüzük hazırlanmasında kulübün forsunun renkleri ve şeklinin tayini çalışmaları yapıldı, Celal Ülken kulüp forsu ve rozet şekillerini çizdi, tüzüğe kaydettik. Diğer maddelerle ilgili uzun çalışma ve araştırmalarla bir tüzük hazırladık. Birçok tahsisat gel-gitlerinden sonra valilikçe kabul edilen tüzüğümüz B.T.G.M. gönderildi. Merakla dolu bir bekleyişten sonra kulübümüzün federe olarak tescil edildiğine dair cevap aldık ve İlk Genel Kurulumuzu 4 Nisan 1958’de Caddebostan’daki Balıkadamlar Kulübü’nün ilk lokalinde toplantıya davet ettik. Genel Kurulumuzu 11 kişi olan tüm üyelerimizle yaptık.

İlk Genel Kurul Mevcudumuz:

Celal Ülken
Faruk Birgen
Mecit Sakmar
Mithat Oranos
Mustafa Güldü
Şeref Üçer
Tevhide Biderman
Tuğrul Etik
Yılmaz Manisalı
Lütfullah Taşçı
Mithat Güldü
Ersin Alok’dan müteşekkildi.

İlk Genel Kurul Başkanımız Sayın Mecit Sakmar’dı ve ilk yıllar bu görevi devamlı olarak üstlenmiştir.

Üye miktarı çok az olması sebebi ile bazı arkadaşlarımız organlarda çift vazife almaya mecbur kalmışlardır.

Bir yıl süreyle ilk yönetim kurulu başkanlığını Celal Ülken yapmıştır. Lokalimiz olmadığı için yönetim kurulumuz bir yıl süre ile başkanımızın ders kitapları ile dolu küçük talebe odasında toplanmış, mevcut şartlara uyarak kurulun iki üyesi iskemlede iki üyesi de karyolasının ayak ucunda oturarak vazife yapmıştır. Bu ilk yönetim kurulunda bulunuşumdan bana kalan derin hatıra çok genç başkanımızın, kurulunu son derece demokratik, hakşinas ve sabırla yönettiğidir.

Spor faaliyetlerinin başlaması, Yelken Federasyonu’nun miadı dolmuş yarış teknelerini kulübe vermesiyledir. Bu tekneler Tevhide hanımın bahçesinde yarışçılar tarafından tamir edilerek, boyanarak, yelkenleri de Tevhide hanımın eli ile yamanarak yarışa hazırlanırdı.

1960 yılı ortalarında içindeki şahsı çıkarmak şartıyla, şimdi sahibi olduğumuz arsayı büyük çabalarla kiraladık. Arsayı işgal eden şahsı çıkarmak, kiralamaktan çok daha zor oldu, Av. Selçuk ile nice maceralardan sonra işi halledebildik.

Kiraladığımız bu şirin arsanın tanziminde, ilk küçük sevimli lokalimizin inşaasında, süslemesinde Tevhide hanım ve Faruk beyin titiz uğraşları tatlı kulüp anılarımızdır.

Sevimli lokalimiz, güzel bahçemiz, minik kadromuzla kulübümüzün ilk balosu… Çok genç üye hanımlarımızın ilk baloda kokteyl servisleri, ilk caz, ilk danslar… Şimdi, o kokteyl servisi yapan minik üye hanımların, o zamanki yaşlarına erişen çocuklarını lokalimizde görmekteyiz.

Geçen iki üç sene ardından kiracılığın doğal rahatsızlığı ve huzursuzluğu başladı. Deniz kıyısında çamlık bir arsa, içinde yapılacak güzel bir lokalin hayali ve mali problemler… Çareler düşünülüyor, toplantılar yapılıyor, hesaplar ve kredi imkanları araştırılıyor.

Bir müteşebbis üye çıkıyor. Cemil Parman… Şirket kuruyor, kredi alınıyor, üyeler kısa ve uzun vadeli hisse senedi alıyorlar, bir miktar borç senetleri tanzim ediliyor… Şimdiki arsamız alınıyor, binamız yapılıyor, borçlar ödeniyor. Şimdi bunları düşününce ne kadar kolay geliyor, ama hiç de kolay olmadı çok, pek çok emekler verildi. Nice Yönetim Kurulları, üyelerimiz gece gündüz çalıştılar.

Bugüne kadar vazife gören yöneticilerin vs. tüm üyelerimizin her yapılanda katkıları ve emekleri olduğunu teşekkürle anıyorum.

Mithat ORANOS

(Sayın Mithat ORANOS’un anlatımıyla) http://www.marmarayelken.org.tr adresinden alıntıdır

Türk Balıkadamlar Spor Kulübü

TÜRK BALIKADAMLAR SPOR KULÜBÜ TARİHÇESİ

Türk Balıkadamlar Spor Kulübü 08 Mayıs 1954 tarihinde Av. Ziya İnan, İdris Başaraner ile birlikte Demir Baran Şenol, Yaşar Cambaz, Adnan Kesmen, Haluk Baytorun, Atilla Karafakioğlu, Çetin Otsukarcı ve Şaziye Altıntaş tarafından kurulmuştur.

1955 yılında Caddebostan muhtarı  rahmetli Ramiz Uçaran’ın muhtarlık binasının bir kısmını kulübümüze tahsis etmesiyle kulübümüz Caddebostan’da çalışmaya başlamıştır. Kaptan Cousteau, Dalgıç Dumas ve Alman denizci Hans’tan etkilenen İdris Başaraner ve arkadaşları, oksijen ve basınçlı gaz regülatörlerini inceleyerek Orhan Arca’nın yardımlarıyla  kendi regülatörlerini imal etmiştir. Denizcilik bankasının hurdaya çıkmış yangın söndürme tüpleri kullanılarak ilk dalış denemeleri  böylelikle  başarıyla gerçekleşmiştir.

Rahmetli müsteşar Ahmet Salih Korur Bey’in yardımlarıyla, Orhan Abken, İngiltere’den 10 adet regülatör ve valf ithal etmiştir. Türk Hava Kuvvetlerinden de temin edilen oksijen tüpleri Keğam  usta tarafından test edilerek dalış tüpü haline getirilmiş ve böylece modern malzemelerle dalışlara başlanılmıştır. Tabii ki  bu gelişmelere ilave olarak  İdris ağabeyimizin Türkiye’nin ilk paletini, maske ve şnorkellerini yaptığını unutmamak gerekir. Ayrıca kulübümüzün kuruluş aşamasında  basın  yazarlarımızdan Necati Zincirkıran, Necmi Tanyolaç, Yaşar Nabi, Kadircan Kaflı ve diğerlerinin yazılı desteklerini hiçbir zaman unutmayacağız. Eski İstanbul valisi ve belediye başkanlarımızdan rahmetli

Prof. Fahrettin Kerim Gökay’ın emirleriyle kulübümüze tahsis edilen halen bulunduğumuz arsamızda ilk lokal binamız, rahmetli üyemiz Hakkı Ökten Bey’in üstün gayretleriyle ve üyelerimizin maddi katkılarıyla tamamlanmıştır. 1957 yılında Amerika’lı  Mr. Lawton’un açtığı ilk resmi Balıkadam kursunu başarıyla bitiren Özcan Tingöy, Berk Or, Günhan Altıneli ve Özer Uçuran, Türkiye’nin ilk bröveli dalgıçları olmuşlardır. Kulüp başkanımız Enver Abiral’in, kulübümüzün sosyalleşmesi anlamında oldukça büyük emeği geçmiştir.

1958 yılında Metin Sütuna Türkiye’de Sualtı Arkeolojisi konulu bildirgesiyle İtalya’da düzenlenen 2.Dünya Sualtı Kongresine katılarak ülkemizi temsil etmiştir. 1959 yılında Metin Ülman İspanya’da düzenlenen dünya şampiyonasına katılmıştır. 1977 yılında Polonya’da düzenlenen Dünya Şampiyonasında takımımız 28 ülke arasında 4. olmuştur. Bodrum müzesinin kuruluşunda büyük emeği geçen Prof.George Bass’ta derin su dalış tecrübelerini kulübümüz sporcularıyla birlikte kazandığını meşhur kitabında anlatmıştır. 1959 – 1960’lı yıllarda Et Balık Kurumu kulübümüzle anlaşarak, modern dalışta nargile tekniğini öğretmeleri için Berk Or, Tosun Sezer, Baskın Sokullu’yu görevlendirmiştir. Böylece süngerciler daha az dalış kazalarına maruz kalmıştır.

Kulübümüzün yetiştirdiği  çok sayıda  nitelikli balıkadamlar yurdumuzda sualtıyla ilgili başarılı çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmalarla kulübümüz Bakanlar Kurulu’nun 1967 yılında 6/9246 sayılı kararıyla “Kamu Yararına Çalışan Dernek” kapsamına almıştır. Kulübümüzden bröve alan sporcularımızdan bir kısmı ilgileri doğrultusunda Sualtı Arkeoloji, Su Ürünleri, Sualtı İnşaat ve Sanayi, Sualtı Arama ve Kurtarma, Sualtı Araştırma ve Bilimsel Kuruluşlarında, Sualtı Film-fotoğraf ve video, Sualtı Turizmi konularında uzmanlaşarak bu dallarda profesyonelce çalışmaktadırlar. Başlıcaları; Baskın Sokulu, Tosun Sezer, Metin Sütuna,  Gürcan Perksoy,  Çetin Uluocak,  Cengiz Ertaylan, Turgay Noyan, Enes Edis, Murat Ribar, Yalçın Haraçoğlu, Mustafa Madenli, Levent Yüksel, Adnan Büyük, Sadettin Aşkın, Nurdoğan  Özkaya, Münci Öz, Ender Kopanoğlu, Gündoğdu ve Güneri Saruhanoğlu’dur.

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Sualtı Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Maide Cimşit, Prof.Dr. Şamil Aktaş, Prof.Dr. Salih Aydın ve GATA Askeri Tıp Fakültesi Hiperbarik Tedavi Merkezi kurucusu Doçent Dr. Emin Elbüken’nin kulübümüze dalış güvenliği ve sağlık anlamında büyük katkıları bulunmuştur.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığının Çubuklu Dalış Okulu ve  Sahil Güvenlik Komutanlıklarının kulübümüze önemli destekleri bulunmaktadır.

1988 yılında Kulübümüz uluslar arası standartlarda scuba eğitimi vermek amacı ile Dünya Amatör Sualtı Federasyonlarının oluşturduğu Konfederasyon CMAS’a üye olarak Türkiyede CMAS’a üye ilk OCC olmuştur. Bu çalışmada sporcularımızdan : Münci Öz, Murat Ribar, Ender Kopanoğlu, Gündoğdu Saruhanoğlu, Enes Edis, Orhan Barbol, Altay Doyum, Levent Aksın, Asım Karsçakar, Güneri Saruhanoğlu ve Mehmet İpekoğlu CMAS’ı temsilen Walter Ticky, Bion Thorsen ve Beat Müller’in katılımı ile düzenlenen Oryantasyon çalışmalarına katılarak Türkiyenin ilk resmi CMAS eğitmenleri olma hakkını kazanmışlardır.

1989 yılında da TBK’lı sporcularımız ve Walter Ticky’nin katılımı ile İstanbul’da düzenlenen CMAS yatay geçiş proğramı ile Türkiye’de eğitim veren sporcuların CMAS denklik bröveleri hak sahiplerine vermiştir. Kulübümüz önderliğinde Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu’nun CMAS ile bağlantısı kurulmuş ve TSSF’nin CMAS’a üye federasyon olması sağlanmıştır.

Sahillerimizin doldurulmasından ve sularımızın hızla kirlenmesinden en çok etkilenen kulübümüz sporcuları olmuştur. Kulübümüz denizlerimizin kirlenmesine tüm kamuoyunun dikkatini çekmek için 1985 yılında başlayarak sualtında Çöp Toplama Yarışları, Sualtında Pankartlı Yürüyüşler, Çevre Temizliği Kampanyaları, Deniz Kirliliği Görüntüleme Yarışları ve etkinlikleri düzenleyerek, Türkiye çapında etkinliklerini yayarak denizlerimize katı ve sıvı atık atılmaması gerekliliğini halkımıza anlatmaya çalışmaktadır. Kulüp başkanlarımız; Sabahattin Ülkü, Turgut Ediş, Haluk Öztap, Berk Or, Dr. Cumhur Özdoğan, Dr.Tuğrul Kolonkaya’nın, Dt.Nezih Saruhanoğlu’nun külümüze sağladığı üstün hizmetlerini de unutmamak gerekir.

Kulübümüz; lokali, sosyal tesisleri, dalış malzemeleri, ilkyardım eğitim ekipmanları, dalış eğitim  kitapları ve çalışmalarıyla, 100’e yakın tecrübeli ve bilgili eğitmen kadrosuyla, yarım yüzyılı aşan bilgi ve deneyimiyle ülkemizin alanındaki lider kulübüdür. Dalış okulumuz amatör ruhla çalışan vasıflı geniş öğretim kadrosuyla ülkemizin en ciddi en güvenilir, modern “Sualtı Dalış Okulu”dur. Dalış okulumuz sualtını seven ve merak edenlerin açtığı her kademedeki aletli dalış kursları düzenlemektedir.

Ayrıca TBK birçok üniversite ve bilim kuruluşlarına araştırmacı yetiştirilmesinde, Deniz Polisimizin, İstanbul İtfaiyesinin ve Sivil Savunma teşkilatımızla, Jandarma Sualtı Arama ve Kurtarma timlerinin yetiştirilmesinde gereken çabayı göstermiştir. Kulübümüz sivil toplum örgütleriyle, devlet örgütlerinin müşterek çalışmalarının en güzel örneğini vermektedir. Sualtı Teknik komitemizin açmış olduğu Teknik Dalış, İlkyardım ve Arama Kursları büyük  ilgi görmektedir. Türkiye’de ilk “Trimix Scuba” karışım gaz dalış kursu, Avusturalya’dan getirilen eğitmen yönetiminde kulübümüzde açılmıştır.

Teknik komitemizin Bilim Araştırma Grubu Dr. Mustafa Tolay  önderliğinde Ulusal ve Uluslararası  kurum ve kuruluşlarla,  (Çevre Bakanlığı, Üniversiteler, Fransız ve İtalyan Okyanus Araştırma Enstitütüsü , TÜBİTAK)  yakın işbirliğinde bulunarak deniz zararlıları, suların kirliliği alanında  çalışmalar yapmaktadır.  Kulübümüz kuruluşundan bu yana yaptığı arama kurtarma faaliyetlerini,  üyelerimizden Sn.İnkılap Obruk  ve Ümit Sakmar tarafından SAKUT adı altında yeniden koordine ederek faaliyete geçirmiştir. Sualtı Film ve Video dalında kulüp üyelerimizden Haluk Cecan, Recep Dönmez, Alptekin Baloğlu ve Bengiz Özdereli uluslararası yarışmalarda ülkemize birçok güzel derecelerkazandırmışlardır.

Suüstü grubumuz, çocuklarımızın suyla tanışmasından başlayarak açtığı yüzme, paletli yüzme ve  monopalet kurslarıyla yarışma takımlarımızın oluşumunu hazırlar. Kuruluşumuzdan bu güne kadar ulusal ve uluslararası yarışmalarda kulübümüz takımları başarılı sonuçlar almıştır.  Yarışmalar gurubumuzu Monopalet, Sualtı Ragbisi, Sualtı Hokeyi,  Zıpkınla Balık Avı ve Aletsiz dalış takımlarımız teşkil etmektedir. Sualtı Ragbi ve Sualtı Hokeyi dalında kulübümüz birçok kez Türkiye şampiyonu olmuştur.Milli takımımızı teşkil eden sporcularımız 2007 yılında dünya ikinciliğini kazanmışlardır. Serbest dalışta kulüp sporcularımızdan  Cenk  Devrim Ulusoy Dünya Rekoru sahibi olup Dünya Birincilikleri ve İkincilikleri vardır.Senkronize Yüzme (su balesi) dalında da faaliyet gösteren kulübümüz, bu dalda da öncü ve  başarılı çalışmalar yapmıştır.Kulübümüz ayrıca kürek ve wind surf dallarında da faaliyette olup,  her iki kategoride de  başarılı olmaktadır.

Kulübümüzün geleneksel hale gelen ‘Her şeye  Rağmen Yaşayan Marmara’  konulu sualtı video, film ve fotoğraf yarışmasının ‘Marmara Uluslararası Sualtı Film ve Video Festivali’  yoğun yerli ve yabancı katılımcılarla  Geleneksel hale gelen bu festival günümüze kadar büyük bir başarıyla halen devam etmektedir.

Sualtı sporlarına yarım yüzyılı aşkın süredir amatör bir ruhla hizmet veren, ve alanında örnek olan  Türk  Balıkadamlar Spor Kulübü’nün, daha nice yıllar çalışmalarını bütün zorluklara rağmen sürdüreceğine inanıyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,

Türk Balıkadamlar Spor Kulübü
Dt. M. Nezih Saruhanoğlu
Başkan

Yukarıdaki yazı http://www.tbk.org.tr/?page_id=61 adresinden alıntıdır

Rüzgar Sörfü Trapezindeyken Geriye Düşüş

Rüzgar Sörfü Trapezindeyken Geriye Düşüş Şekli Son Derece Önemlidir.

Trapeze takılı giderken bir sağanakta denge kaybı neticesinde geriye düşerseniz ve trapezin çengelini trapez ipinden kurtaramazsanız, suyun altında boğulma hissinin getirdiği aşırı panikle beraber hiç yoktan tehlikeli bir durum oluşabilir.

Bu takdirde tek yapmanız gereken; trapez ipinin takılıyken yakın olduğu direk tarafına doğru hareketlenmeniz ve kafanızı direğin yanı başından suyun üstüne çıkartarak nefesinizi alırken trapez çengelini ipten çıkartabilirsiniz.

Benim çokça başıma gelen bu olayı en basit şekliyle; Iwc – İstanbul Windsurf Center / Caddebostan Rüzgar Sörfü Kulübünden Murat hocam anlattı… Rahata kavuştum..

Kısacası; Trapeze takılı giderken sırt üstü denize düştüğünüzde yelken ve suyun altında ipten çıkmayan trapez çengelini çıkartacağım diye boşu boşuna uğraşıp panik olmayın; yakın taraf olan yelken dibinden kafanızı suyun üzerine çıkartıp nefesinizi rahatça aldıktan sonra trapez çengelini çıkartabilirsiniz.

Rüzgarınız bol olsun 😉

Rüzgar Sörfünde Trapeze Nasıl Girilir

Rüzgar Sörfünde Trapeze Nasıl Girilir

Rüzgar sörfünde kolayca trapeze girip, trapezde kalabilmek için;

Su üzerinde eller bumbada; ayaklar normal seyir pozisyonunuzdayken, etrafınızdaki sağanakları kollayıp, sağanağa girerken tedbirli olun, boş bulunmayın, rüzgar yelkene dolmaya başlayınca hafif kapatıp hızlandığınızı görün, ayaklarınızı hafifçe geri alın, hızınız devam ediyorsa yelkeni biraz daha kapatıp trapeze girin ve ayaklarınızı biraz daha geri kaydırıp girebiliyorsanız ayaklığa girin. Sağanaktan çıkarsanız, hızınız düşerse ayaklarınızı direğe doğru ileri alabilirsiniz…

Rüzgarınız bol olsun 😉

Not: Yukarıdaki anlatım Iwc-İstanbul Windsurf Center / Caddebostan’dan Murat hocamızdan özümlediğimizdir. Sevgi ve Saygılarımla…